|
|
|
 |
*** BÜTÜN TÜRKLERİ BİR ARADA GÖRMEK İSTEMEYENLER, TÜRK OLMAYANLARDIR...Gittikçe uyanan milli şuur karşısında gafiller ve hainler, Türk milletini daha çok aldatamayacaklardır. Kızılelmanın yolunu kapatamayacaklardır...Hakkımızı, atalar mirasını istiyoruz. Alacağız da…..*** Çepni Türk'ü Ulu Türkçü > Hüseyin Nihal ATSIZ |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
DEĞERLİ ABİMİZ ORHAN KILIÇOĞLU ndan -SİZLER İÇİN - 1,2,3,4,5,6,7,8,9,10, 11,12,13,14. YAZILARI
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
ÇİN,ABD,İSRAİL ve FRANSIZ MALLARINA HAYIR..
Çin malı ya da hammaddesini, tüketici olarak ayırt edebilmek oldukça güç ancak Çin üretimi olan bir malı ayırt etmek çok kolay. Nasıl mı? Aldığınız ürünün üzerinde "Made in China","Product of China", “Çin Malı" gibi ibareler yer almıyorsa, ürünün barkodunu okuyun. Her ülkenin sahip olduğu eşi olmayan satış kodları, barkodların başına işleniyor. Barkodun en başındaki ilk iki ya da üç rakam, ürünün hangi ülkeden geldiğini size söylüyor.
ÇİN Barkodu: 690-691-692-695
İSRAİL Barkodu: 729 'dur
FRANSA Barkodu: 300-379
ABD Barkodu: 000-019,030-039,060-139
BU ÜRÜNLERİ KULLANMAYALIM....
Bu numaralarla başlayan ürünleri almayın. SESSİZLİK İÇİNDE ÖLEN, ÖLDÜRÜLEN DOĞU TÜRKİSTANLI KARDAŞLARIMIZIN ve TÜM TÜRK-İSLAM ALEMİNİN SESİ OLUN.
Türk malı ürünlerin barkot numarası ''869'' la başlıyor. Alışveriş yaparken
en azından barkotlara bakarak Türk malı ürün almaya dikkat edelim. Aldığınız her yerli malı ürünle Türk ekonomisine
sizinde küçük bir katkınız olacaktır.
www.ahmetayvaz.tr.gg www.ayvazahmet.tr.gg
|
|
 |
İSLAM TARİHİ SAVAŞLARI
Hz Muhammed’in İslamiyet’i anlatmaya başlaması ile başta amcası Ebu Lehep olmak üzere Mekke’nin ileri gelenleri Müslümanlara büyük işkenceler yapmışlardır Bunun üzerine Habeşiştan’a ilk hicret gerçekleşmiştir (615) Amcası Ebu Talip ve Hz Hatice’nin öldükleri 619 yılı Hüzün Yılı olarak geçer 621 de birinci, 622’de ikinci Akabe biatını gerçekleştiren Medineli Müslümanlar Hz Muhammed’i Medine’ye davet etmişlerdir
MEDİNE DÖNEMİ (622-632)
¨ MEDİNE DÖNEMİ (622-632)
HİCRET (622)
Nedenleri :
İslamiyeti yaymak için daha iyi bir ortamın aranması
Baskı ve işkencenin artması
Medinelilerin daveti
Sonuçları :
İslamiyeti yaymak için uygun bir ortam bulunmuştur
Medine Site İslam Devleti kurulmuştur
Medine’de bulunan Yahudiler’le yazılı bir vatandaşlık antlaşması imzalanmıştır Böylece ilk İslam anayasası ortaya çıkmıştır
Şam ticaret yolunun güvenliği Mekkeli müşrikler açısından tehlikeye girmiştir
Hicri takvime başlangıç kabul edilmiştir
İlk nüfus sayımı yapılmıştır
Muhacir ile Ensar kardeş
HZ PEYGAMBER DEVRİ SİYASİ OLAYLARI
Gazve : Hz Peygamberin bizzat katıldığı savaşlardır
Serriye : Hz Peygamberin görevlendirdiği komutanın yaptığı savaşlardır
BEDİR SAVAŞI (624)
SEBEBİ :
Müslümanların yağmalanan mallarına karşılık Ebu Süfyan yönetimindeki kervanın mallarına el koymak istemeleri
Mekkelilerin Müslümanlar’ı ortadan kaldırmak istemeleri
SONUÇLARI :
Müslümanlar ilk askeri zaferlerini elde etmişlerdir
Müslümanlar’ın kendilerine olan güvenleri artmıştır
Elde edilen ganimetlerin 1/5’i hazineye aktarılırken, 4/5’i savaşa teşvik amacıyla savaşanlara dağıtılmıştır
Esirlerden on Müslüman’a okuma yazma öğretenler serbest bırakılmıştır
Medine’deki Yahudiler’in bir kısmı sürülmüştür
Şam ticaret yolu kısmen Müslümanlar’ın denetimine geçmiştir
Uhut Savaşı’na sebep olmuştur
UHUT SAVAŞI (625)
SEBEBİ : Mekkeliler’in daha fazla kuvvetlenmeden Müslümanlar’ı yok etmek ve Bedir Savaşı’nın intikamını almak istemeleri
SONUÇLARI : Uhut Dağı’nın eteğinde meydan gelen savaşta önce başarı elde edilmişse de sonradan ağır kayıplar verilmiştir Savaştan kesin bir netice alınamamış, bir kısım Yahudiler Medine’den sürülmüştür
Ayrıca Hz Peygamber’in emrine itaatin ne derece önemli olduğu anlaşılmıştır
HENDEK SAVAŞI (627)
SEBEBİ : Son bir darbe ile Medine’yi ele geçirerek Müslümanlar’ı ortadan kaldırmak ve daha önceki savaşların intikamını almak amacıyla müşriklerin saldırmasıdır
SONUÇLARI :
Selman-ı Farisi’nin teklifiyle kazılan hendekleri geçemeyen müşrikler ağır kayıplar vererek geri çekilmişlerdir
İçerde karışıklık çıkarmak isteyen Yahudiler’in kalan kısmı da Medine’den sürülmüştür
Bir dönüm noktası özelliği gösterir
Müslümanlar’ın son savunma savaşıdır
HUDEYBİYE BARIŞI (628)
Müslümanlar1500 kişilik bir grup halinde hac yapmak için Mekke’ye hareket etmişlerse de Mekkeliler buna müsaade etmemiş ve bir anlaşma yapılmıştır
MADDELERİ :
İki taraf arasında 10 yıl savaş yapılmayacak
Bu yıl hac yapılmayacak ertesi yıl 3 günlüğüne müsaade edilecek
Velisinin izni olmadan Müslüman olan gençler Medine’ye alınmayacak, Medine’den kaçanlar Mekke’ye alınabilecek
Başka kabilelere asker ve silah yardımı yapılmayacak
ÖNEMİ : Müslümanların siyasi varlığı Mekkeli müşrikler tarafından ilk kez resmen tanınmıştır
SONUÇLARI :
Barış 2 yıl sonra Mekkeliler tarafından bozulmuştur
2 yıllık barış dönemi İslamiyetin büyük bir hızla yayılmasına sebep olmuştur
Medine’ye alınmayan, Mekke’ye de dönemeyen genç Müslümanlar Mekke ticaretine zarar vermişler, Mekkeliler bu maddenin değiştirilmesi için teklifte bulunmuştur
Hayber Yahudileri yalnız bırakılarak Hayber’in fethi kolaylaşmıştır
Komşu devletlere ve kabilelere elçiler gönderilerek İslama davet edilmiştir
Müslümanların ilk siyasi başarısıdır
HAYBER’İN FETHİ
Şam ticaret yolunun güvenliğini sağlamak ve sürekli karışıklık çıkaran Yahudiler’i cezalandırmak amacıyla düzenlenen bir sefer ile Hayber fethedilmiştir
ÖNEMİ : Şam ticaret yolunun güvenliği kesin olarak sağlanmıştır
Not : Arap olmayan bir kavimle yapılan ilk savaştır
MUTE SAVAŞI (629)
Hz Peygamber’in gönderdiği elçinin, Bizans’ın Basra valisi tarafından şehit edilmesi üzerine bir ordu gönderilmişse de kalabalık Bizans ordusu karşısında ağır kayıplar verilmiştir Komutayı alan Halit Bin Velid orduyu başarılı bir şekilde geriye çekmiştir Savaştan kesin bir sonuç alınamamıştır
Not-1 : Serriyedir
Not-2 : Bizans ile yapılan ilk savaştır
Not-3 : Arabistan dışına yapılan ilk seferdir
MEKKE’NİN FETHİ (630)
İslamiyetin önündeki en büyük engel olan Mekkeli müşrikler anlaşmayı da bozunca, Müslümanlar on bin kişilik bir orduyla Mekke üzerine gitmişler, önemli bir direnişle karşılaşmadan şehre girmişlerdir İlk olarak Kabe putlardan temizlenmiştir Gösterilen hoşgörü karşısında Mekkeliler İslamiyet’i kabul etmişlerdir
Not : Arabistan’da siyasi birliğin sağlanması yolunda büyük bir adım atılmıştır
HUNEYN SAVAŞI (630)
Mekke’den kaçan müşrikler diğer bazı Arap ve Yahudi kabileleriyle birleşerek Huneyn’de toplanmışlardır İslam orduları zor duruma düşmüşse de toparlanarak müşrikleri bozguna uğratmışlardır
TAİF SEFERİ (630)
Taif üzerine bir sefer düzenlenmişse de ele geçirilememiş, ertesi yıl Taifliler’in kendiliğinden Müslüman olmalarıyla Taif İslam topraklarına katılmıştır
Not : Huneyn’de alınan 5000 esir serbest bırakılınca, Müslüman olmuşlar, bunu gören Taifliler de İslamiyet’i kabul etmişlerdir
TEBÜK SEFERİ (631)
Bizans İmparatoru’nun büyük bir orduyla Müslümanlar üzerine geldiği haberi üzerine Hz Peygamber 30 000 kişilik bir orduyla harekete geçer Tebük’e gelindiğinde seferin Sasaniler üzerine yapılacağı öğrenilir Savaş yapılmadan geri dönülür Bu sefer esnasında Gassaniler İslamiyet’i kabul etmiştir Hz Peygamber’in son seferidir
Not-1 : İlk karantina uygulaması burada görülür
Not-2 : Hz Peygamber 632’de Medine’de hastalanarak vefat etmiştir
Not-3: Hz Peygamber döneminde Arabistan’da siyasi birlik büyük ölçüde sağlanmıştır
www.muhteva.com a katkılarından dolayı teşekkürler.
|
|
 |
|
|
|
TÜRK-İSLÂM ÜLKÜSÜ; Varlık olan Türklük ile, değer olan İslâmın bir birine vuslatıdır, kaynaşarak et ile tırnak misâli oluşlarıdır. Varlık ifade eden Türk`lüğün , değer olan İslâma muhabbetidir
* * *
OĞUL! Eşref-i mâhlük olduğunun şuurundan hareketle, Cenab-ı Hakk`ın nizamını yeryüzünde hakim kılmak gibi yüce bir idealin gerçekleşebilmesi uğruna,bin yıldır İ`LA-YI KELİMETULLAH ÇİZGİSİNDE, maddi ve manevi bütün imkânlarını seferber eden YÜCE TÜRK MİLLETİNİN şerefli bir ferdi olduğunu unutma!
Üstad ORHAN KILIÇOĞLU
* * *
ARVASİ HOCA`NIN FİKİR VE ESERLERİNDEN FAYDALANMAK, O`NU REHBER EDİNMEK HER TÜRK GENCİNİN ÖNCELİKLİ HEDEFİ OLMALIDIR.
Son yıllarda ihmal edilen ülkücü gençlik en Kısa zamanda yeni bir hamle yeni bir şevk ve aşkla; ZİYÂ GÖKALP, ATATÜRK, A.TÜRKEŞ, NİHAL ATSIZ, S. AHMED ARVASİ, NECDET SEVİNÇ`İN fikir ve görüşlerinin karıldığı harmanlardan beslenerek gelişip, olgunlaşıp, kamilleşerek, GÖNLÜNDE TÜRKLÜK ÜLKÜSÜ, DİLİN DE TURAN TÜRKÜSÜYLE YENİDEN BİR ERGENEKON DESTANI YAZMAYI İMANININ RÜKNÜ BELLEMELİDİR…
Üstad ORHAN KILIÇOĞLU
|
|
|
ALPARSLAN TÜRKEŞ SÖZLERİ
Başbuğ Alparslan Türkeş in özlü sözleri, Ülkücülük , Türk Dünyası ve İslamiyet hakkındaki özlü sözlerini okuyabilirsiniz...
*********************
İdealler yıldızlar gibidir.
Onlara belki ulaşamazsınız ama bakarak yönünüzü tayin edebilirsiniz..
Zafer, asla mahvolduklarını zannedenler
tarafından kazanılamaz.
Dalından kopan yaprağın akibetini rüzgâr tayin eder...
Ahlâkçılık anlayışımız, Türk Ahlâkı ve Müslümanlık inancından meydana gelmiştir.
Başarı için muntazam plânlı çalışma yapmak lâzımdır. Son nefesimizi verinceye kadar çalışacağız.
Bir fikre, bir ideolojiye, kendisinden daha üstün bir fikirle karşı çıkılır. Karşı fikir kaba kuvvetle ezilemez
Biz aziz milletimize müreffah, kuvetli ve büyük bir Türkiye taahhüt ediyoruz; kendimizi millete adıyoruz.Ve Türklük yoluna başlarımızı koyuyoruz.
Bölünme kabul etmez, kutsal bir bütün halinde Büyük Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz...
Cesaret, yüreklilik, atılganlık olmayan hiçbir dâva başarıya ulaşamaz.
Davalarımızın çözümü kendimize dönmek, sarsılmaz bir birlik halinde el ele vermek ve geceli gündüzlü çalışmaya girişmekle mümkündür.
Emirlere mutlak itaat lâzımdır. Laubali, gevşek, disiplinsiz, metotsuz kimselerle dâvamız yürümez. Her şeyde örnek olmak lâzımdır.
Fikir, iman, ülkü aşkı ... İnsanları güçlü yapan bunlardır.
Hepiniz birer Türk Bayrağısınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin.
İnsanlık âleminin en şerefli bir ailesi Türk Milletidir. Dokuz Işık demek, Türk Ülküsü demektir.
İslamiyet'i ele alıp Türklüğü inkâr etmek ihanettir. Bunun tersi de aynı derecede gaflet ve ihanettir.
Kendinizi küçük görmeyiniz. Sizler büyük kuvvetsiniz. Vazifenizi hiçbir zaman unutmayınız. Kuvvet birliktir. Dâvamızın geleceği birliktedir. Birlik, beraberlik içinde olmaktır.
Komünist sistemlerde halkın esaret altında oluşunun sebebi bir mülk sahibi olamamasıdır. Hürriyetin tek garantisi mülkiyettir.
Milletler arasındaki mücadele şuurundan mahrum olan toplumlar başkasının boyunduruğu altına düşerler.
Milletler yabancı kuvvetlerin orduları ve diğer maddi güçleri tarafından yok edilmeden önce, manevi ve fikir güçleri tarafından esaret atına alınırlar. Böyle bir toplumun esir ve yok olması kesin hale gelir.
Millî kalkınmamızı gerçekleştirmek, her Türk ferdini hür yapabilmek için Türk Milletini yeniden kurmak zorundayız. Vatandaşlarımız arasında parti, mezhep, ırk ve bölge farkı gözetmeksizin karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan bağlar dokuyacağız.
Mücadelemiz her ne pahasına olursa olsun, siyasi kazanç mücadelesi değil, ahlâk ve fazilet mücadelesidir. Bu mücadelenin karakteri yıkıcı değil, yapıcı olmaktır. Bu şerefli mücadeleye Türk milletini davet ederim.
Toprak bütünlüğümüzü devletimizin ve milletimizin bölünmezliğini hedef alan hainlere karşı Türk Milleti olarak ayağa kalkmalıyız.
Türk aydınları için Batı'nın sığınması olmak bir ideal olarak benimsenmiştir. Milletimiz için bundan korkunç felaket düşünülemez."
Türk Devletinin yenilmez, zinde hayat gücü ve Türk Milletinin teminatı ve istikbali gençliktir.
Türk milliyetçiliği meşru savunma, yüksek insanlık duyguları ve Türk Milletinin kendi tabii haklarının savunulması, korunması duygusu ve iradesinin, şuurunun bir ifadesidir.
Türk töresi, Türk ülküsünün ayrılmaz parçasıdır.
Türk töresinin bir diğer şartı da haddini bilmektir. Haddim bilmek... Ne kendinizi dev aynasında göreceksiniz. Herkese yukarıdan bakacaksınız, ne de kendinizi aşağıdan göreceksiniz, aşağıdan bakacaksınız.
Türk Töresinin bir şartı da yüksek vazife duygusudur. Vazifeyi her ne pahasına olursa olsun yapmaktır. Diğer bir şart, toplum uğrunda her çeşit fedakârlığı yapmaktır. Millete hizmet yolunda şahsi menfaatlerden, şahsi zevklerden feragattir. Vazgeçmektir. Kişiler kendilerini millet için feda ederler. Türk Milleti'nin büyüklüğü böyle yükselecektir. Onu sizler yaşatacak, sizler yükselteceksiniz. Türk Töresinin en önemli bir gereği de sır saklamaktır. Sır saklamak...
Türkçüler Günü olan 3 Mayıs (1944) büsbütün ayrı bir düşüncenin sonucudur. İç düşman olan, kılık değiştirerek milletin içine giren ve hükümetin gafletinden yararlanan komünizme karşı Türkçü gençlerin bir uyarma yürüyüşüdür.
Türkiye'nin yükselişi ithal fikirle olmaz. Hiç bir yabancı, Türkün menfaatlerini Türk Milletinin kendisi kadar düşünemez.
TÜRKLÜK bedenimiz, İslamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ceset olur.
Türkün en önemli vasfı teşkilâtçılığıdır.
Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır.
Ülküsüz insan çamurdan farkı olmayan bir varlıktır.
Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ |
|
"BİR KIZ ÖĞRENCİYİ BAŞINI ÖRTTÜĞÜ İÇİN TAHSİL HAKKINDA MAHRUM ETMEK İSTİKLAL SAVAŞI BAŞLARINDA VE MARAŞ'TA , DÜŞMANLAR TARAFINDAN BAŞÖRTÜSÜ ÇEKİLİP DÜŞÜRÜLDÜĞÜ İÇİN BAŞLAYAN MİLLİ ŞAHLANIŞIN RUHUNA TÜKÜRMEKTİR."
NECİP FAZIL KISAKÜREK
* * *
Zafer ülkü kaynağının çeşmesidir,
Zafer gönüllerin birleşmesidir.
Gönülleri birleşenler, selam sizlere,
Uzaktan dertleşenler, selam sizlere.
Yüzde yüz Türk olduğun gün cihan senindir...
H.Nihal Atsız
|
|
Deme bana Kayı, Oğuz, İlhanlı,
Türküm; Bu ad her ünvandan üstündür.
Yoktur Azer, Kırgız, Özbek, Kazanlı,
Türk Milleti bir bölünmez bütündür.
Ziya Gökâlp |
|
Ve tarih bir gün, acz içinde kıvrana kıvrana şehadete susamış bir ülkücüden daha müthiş bir silahın keşfedilemediğini yazmak zorunda kalacaktır...
S.Ahmet Arvasi
BU DAVA ÖZÜDÜR İSLAMİYET'İN
BU DAVA GÜNEŞİ, MAZLUM MİLLETİN,
BU DAVA, HERŞEYDEN, HERŞEYDEN ÇETİN,
BU YOLDA DERT, HÜZÜN, GURBET BİZİMDİR.
S.Ahmet Arvasi
16 yaşında ilk şiirlerden biri olan `Ne Gam`, iyi bir başlangıç
Ne gam, varsın dizlerim koşa koşa yorulsun,
Saadetin, dâvanın, gerçek aşkın peşinde...
Boş hayaller kül olup rüzgârlarda savrulsun,
Yaban gülleri gibi solsun çöl güneşinde.
S.Ahmet Arvasi
Henüz 17 yaşındaki bir delikanlının `Özleyiş` şiiri, ecdadına âşık bir delikanlının eski muhteşem çağlara olan hasretini dile getiriyor:
Tuna neden köpürmüş, Kırım neden inliyor?
Nerde parlayan kılıç, nerde o akıncı ced?
Şimdi Hazar uzaktan feryadımı dinliyor,
Ayrıldı mı Kafkaslar yurdumdan ilelebed?
Kıbrıs`ın ayrılışı derd oldu içimizde,
Barbaros`un sesini kaybettik Akdeniz`de,
Adalar yabancı da, dinmez derleri bizde,
Balkan`ımız vatandan ayrıldı mı nihayet?
S.Ahmet Arvasi
|
|
|
 |
|
|
|
|