|
|
|
 |
*** BÜTÜN TÜRKLERİ BİR ARADA GÖRMEK İSTEMEYENLER, TÜRK OLMAYANLARDIR...Gittikçe uyanan milli şuur karşısında gafiller ve hainler, Türk milletini daha çok aldatamayacaklardır. Kızılelmanın yolunu kapatamayacaklardır...Hakkımızı, atalar mirasını istiyoruz. Alacağız da…..*** Çepni Türk'ü Ulu Türkçü > Hüseyin Nihal ATSIZ |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
DEĞERLİ ABİMİZ ORHAN KILIÇOĞLU ndan -SİZLER İÇİN - 1,2,3,4,5,6,7,8,9,10, 11,12,13,14. YAZILARI
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
ÇİN,ABD,İSRAİL ve FRANSIZ MALLARINA HAYIR..
Çin malı ya da hammaddesini, tüketici olarak ayırt edebilmek oldukça güç ancak Çin üretimi olan bir malı ayırt etmek çok kolay. Nasıl mı? Aldığınız ürünün üzerinde "Made in China","Product of China", “Çin Malı" gibi ibareler yer almıyorsa, ürünün barkodunu okuyun. Her ülkenin sahip olduğu eşi olmayan satış kodları, barkodların başına işleniyor. Barkodun en başındaki ilk iki ya da üç rakam, ürünün hangi ülkeden geldiğini size söylüyor.
ÇİN Barkodu: 690-691-692-695
İSRAİL Barkodu: 729 'dur
FRANSA Barkodu: 300-379
ABD Barkodu: 000-019,030-039,060-139
BU ÜRÜNLERİ KULLANMAYALIM....
Bu numaralarla başlayan ürünleri almayın. SESSİZLİK İÇİNDE ÖLEN, ÖLDÜRÜLEN DOĞU TÜRKİSTANLI KARDAŞLARIMIZIN ve TÜM TÜRK-İSLAM ALEMİNİN SESİ OLUN.
Türk malı ürünlerin barkot numarası ''869'' la başlıyor. Alışveriş yaparken
en azından barkotlara bakarak Türk malı ürün almaya dikkat edelim. Aldığınız her yerli malı ürünle Türk ekonomisine
sizinde küçük bir katkınız olacaktır.
www.ahmetayvaz.tr.gg www.ayvazahmet.tr.gg
|
|
 |
 

ORHAN KILIÇOĞLU'NDAN

GEÇMİŞİNİ BİLMEYENİN GELECEĞİ YOKTUR
Bugün karşı karşıya olduğumuz ihanetlerin korkunçluğunu,içine sürüklendiğimiz badirenin emperyalist uşağı aktörlerinin aşağılık tutum ve davranışlarını anlatabilmek için ;1918 Mondros mütârekesiyle, 9 Eylül 1922 yılları arasında (Mütâreke dönemi) gecen zaman zarfında bizi arkadan hançerlemeye çalışan o dönemin alçak ve şerefsizlerinden bahsetmekten başka bir çare kalmadı.
Tıpkı o yıllarda da bugün olduğu gibi müstevli(Bir yeri istila eden, yönetimi altına alan.. kimse, devlet, ordu vb.) lerle işbirliği yaparak Türk milletine ihanet edip ihanet-i vataniye'yi meslek bellemiş yazarlar ve bu yazarların iğrenç yazılarını neşreden TAHÂRET BEZİNDEN FARKSIZ NECÂSET KOKAN PAÇAVRA GAZETELER MEVCUTTU. PEYAM-I SABAH VE ALEMDAR Mütâreke yıllarının önde gelen gazetelerindendi.
ALİ KEMÂL(Artin)denilen ve İzmit ilimiz de halk tarafından linç edilerek gebertilen hain ve alçak ,5 Ağustos 1920 tarihli PEYAM-I SABAH GAZETESİNDE şöyle yazıyordu;
".....İlk önce Anadolu'nun henüz İstilâya uğramayan yerlerini, Mustafa Kemaller den, Ali Fuat Cebesoy'lardan,o ipsiz sapsız, akılsız,fikirsiz zorbalardan, canilerden temizlemelidir.Kan,can,mal, ne bahasına olursa olsun Kuvayı Milliyeciler yok edilmelidirler!Artık bu Kuva-yı milliyecilerin ihanetlerini muhakemeye bile zaman da,mekân da kalmadı.Bu memleketin kaderi,Mustafa Kemal gibi bir zorbaya ve onun peşinden giden serseri sürüsü Kuva-yı Milliyecilerin ellerine terk edilemez.
Bir diğer hain Refik Halit Karay'da,2 Şubat 1920 tarihli Alemdar gazetesinde şöyle diyordu;
".....Bizim için tek bir kurtuluş yolu var.O da;mütârekeden hemen sonra İngiltere ile beraber olmak için teşebbüse geçmektir.
Bereketli bol olsun,başımıza bir milli daha çıktı.Geceler bir milli daha doğurdu.Ortaya bir milli yavru daha attı;Misak-ı milli .
Aman Allah'ım,telâffuzu ne güç, ne çirkin,ne iğrenç,ne başbelâsı bir kelime...."
Azılı Kuvay-ı Milliye düşmanlarından biri olan Ref'i Cevat Ulunay ise,İngiliz gizli servisinden PAPAZ FRU'nun maddi desteği ile Kurtuluş Mücâdelesi veren Kuvay-ı Milliye güçlerine karşı üst üste iki kez isyan çıkartan Ahmet Anzavur için 22 Mart 1920 tarihli ALEMDAR GAZETESİNDE Şu methiyeyi kaleme alıyordu;
"Senelerden beri zavallı milleti Kanlı pençeleri altında inleten Kuvay-ı Milliyecilere karşı yiğitçe mücadele veren AHMET ANZAVUR ismini tarih şerefle kaydedecektir..."
En iğrenç olanı ise;Mütâreke yılların da aydın geçinen ve Kurtuluş savaşının karşısında olan birçok yazar!,çizer! için ,İngiliz İşgâl Kuvvetlerinin Subayları ile dostluk kurmak en büyük övünç meselesiydi.Bu alçak takımı çoğu kez İngiliz subayları evlerine davet edip,beraberce bir kahve içtikten sonra evinden ayrılır,Kendi hanımıyla İngiliz subayı başbaşa bırakır,bu durumuda büyük bir gururla eşine,dostuna anlatırdı.
Böyle bir durumu bizzat yaşayan VİLLİAMS isimli İngiliz Subayı hatıralarında bu hali şöyle anlatır;
"Bizimle dostluk kurabilmek için can atan bu insanlar, anlatılamayacak kadar reziller.Bu insanlar,Türk olamazlar,benim bildiğim Türkler şerefli ve namuslarına düşkün insanlardır.İstanbul'da bu kadar adi,şerefsiz ve alçaklarla karşılaşacağımı hayal bile edemezdim.İnsanlığımdan utanıyorum"
Yukarıda anlattığım ihanetleri, adilik ve şerefsizlikleri hatırlayacak olursak;1920 ŞARTLARINA BENZER BİR ORTAMDA YAŞADIĞIMIZIN HÜKMÜNE VARABİLİRİZ.
Mütâreke yıllarında,egemenlikten vazgeçerek;
"İngiliz himayesine girmek,bu mümkün olmazsa da,Amerikan Mandasını tanımak kurtuluş yolu kabul ediliyordu!"
Bu mandacı zihniyetin mensuplarına göre;Vatanın bağımsızlığı (haysiyet-namus-şeref)uğruna mücadele azim ve kararlılığı içinde canını ortaya koyan Mustafa Kemal ve O'na inanan Kuvay-ı Milliye mensupları ,yok edilmesi gereken birer haindiler!!
Bu güne,dünün o iğrenç penceresinden bakarak bir durum tesbiti yapacak olursak;
-Bugün de,egemenlikten vazgeçerek Avrupa Birliğine girmek tek kurtuluş yolu olarak kabul ediliyor
-1919 larda KUVAY-I MİLLİYE zararlı ve maceracı görülerek saldırılıyordu
-KUVAY-I MİLLİYE bugün de maceracı ve zararlı görülerek mensupları gece yarısı operasyonlarıyla susturulmak isteniyor(işte Silivri)
-Dün 1919 larda Ahmet Anzavur gibi İngiliz uşaklarına övgüler,methiyeler diziliyordu,
-Bugün de APO'ya övgüler dizilerek göklere çıkartılıyor.
-Dün milliyetçilik suçlanarak saldırılıyordu,
-Bugün de milliyetçilik suçlanıyor ve ve insafsız saldırılara maruz kalıyor.
Dün olduğu gibi bugün de bir mütareke basını mevcut olup, herbiri ETNİK ÇETE TETİKÇİSİ birer militan gibi,KÜRESEL EŞKİYALARIDA arkalarına alarak,T. Cumhuriyeti Devlet'nin bölünüp parçalana bilmesi için olanca şirretlik ve vargüçleriyle faaliyet halindeler.
1920lerin,her biri bir hain Ali Kemâl'lerinin,Refik Halit'leri nin,Ref'i Cevat Ulunay'larının Kuvay-ı Milliyecilere saldırdıkları gibi Medya'yı eline geçirmiş olan bu ETNİK ÇETE'de T.C.Devleti'nin bölünmez bütünlüğünden,milletin tekliğinden yana tavır koyan günümüz Kuvay-ı Milliyecilerine saldırıp,diş göstererek salya dökmektedirler!
Bugün medyanın köşe başlarını tutmuş olan bu ETNİK ÇETE,KÜRT AÇILIMINI FIRSAT BİLEREK;
Yazmış oldukları iğrenç bir o kadar da aşağılık yazı ve televizyon ekranlarından sarfettikleri "necaset vari" sözlerle,insanlarımızı birbirine ötekileştirip,farklılıkları Kutsallaştırarak,Kamplaşmalara ve nihayetinde iç çatışmalara zemin hazırlamaktadırlar.
YAZILI VE GÖRSEL BASINI ELİNE GEÇİRMİŞ OLAN BU ETNİK ÇETENİN AMACI;
1-Ayrı bir millet
2-Ayrı bir egemenlik
3-Önce özerklik
4-Sonra ayrı bir devlet(Kürdistan)
BU ETNİK ÇETENİN ANA HEDEFLERİ;
Dün Osmanlı'nın etnik temelde Küçültülmesi gibi,bugün de T.C.Devleti'nin Küçültülmesi. Milli Devlet ve Üniter Yapının değiştirilmesi.
Burada,Kılıfı demokratikleşme olan bir ihanet vardır.
T.Cumhuriyeti'nin parçalanması, Demokratik Açılım diye yutturulmaktadır.
Kürt kardeşlerimiz, demokratikleşme değil,Aş-İş-Sosyal refah-Kendisini PKK'nın ölüm kusan namlusundan koruyacak devlet otoritesi ve güvenli bir ortam istiyor.
DEMOKRATİKLEŞMEYİ VE BİR NEVİ SİTRİPTİZ OLAN AÇILIMI KİMLER İSTİYOR SORUSUNA GELİNCE;
-KÜRT AÇILIMI PAKETİNİ HAZIRLAYAN ABD
-HER BİRİ AYRI BİR TOPRAK AĞASI OLUP,YILLARDIR HALKI BİR IRGAT,KÖLE OLARAK BOĞAZI TOKLUĞUNA ÇALIŞTIRAN DTP.İLERİ GELENLERİ
-BÖLGEDE GÖZÜ OLUP,ŞİMDİLİK SESSİZ KALAN İSRAİL
-BÜYÜK ERMENİSTAN HAYALİYLE,TEBDİL-İ KIYAFET VE TEBDİL-İ KİMLİK YAPARAK KÜRT KARDEŞLERİMİZİN ARASINA KARIŞMIŞ KRİPTO ERMENİLER
-İKTİDARDA KALABİLMEK İÇİN MEŞRUİYETİNİ ATLANTİK ÖTELERİNDE ARAYANLAR
-TÜRK VE KÜRT DÜŞMANI BİLUMUM BATILI ŞER GÜÇLER VE ÇOK ULUSLU ENERJİ-MADEN ŞİRKETLERİ
YA KİMLER İSTEMİYOR;
-BİN YILDIR KUCAK KUCAĞA YAŞAMIŞ,KIZ ALMIŞ,KIZ VERMİŞ,BİRLİKTE AĞLAYIP BİRLİKTE GÜLMÜŞ, ÇANAKKALE'DE,SAKARYA'DA KUCAK KUCAĞA YATAN,KIŞLADA AYNI SİLÂHIN ÜZERİNE EL KOYARAK, AYNI VATAN ,AYNI BAYRAK,AYNI BACI ,AYNI ANA NAMUSU UĞRUNA YEMİN EDEN,ANNESİNİN RAHMİNE DÜŞÜP KENDİSİNİ MEYDANA GETİREN SPERMİN ÖZ BİLDİĞİ BABASINA AİT OLDUĞUNDAN EMİN OLAN VE GÖNLÜNDE BU VATANIN,BU DİNİN,BU BAYRAĞIN MUHABBETİ,AŞKI,FEYZİ OLAN 75 MİLYON MÜBÂREK İNSANIMIZIN 74 MİLYON 999 BİNİ ASLA VE KATA İSTEMİYOR!
-ANASI-MAYASI TEMİZ,KAFASI VE GÖNLÜ PAK,SALİH İMANLILAR İSTEMİYOR
-EN ÖNEMLİSİ DE; ÇANAKKALE'DE ŞEHİT YATAN DİYARBAKIRLI ŞEHİT ONBAŞI OSMAN,URFALI ÇAVUŞ HASAN, SİİRTLİ NEFER HIDIR İSTEMİYOR!
KÜRT AÇILIMI'nı değerlendirerek bir makale neşreden İNGİLİZ GUARDİN GAZETESİ'ne göre;
"Musafa Kemâl'in Türkler'e en önemli mirası olan Türkiye Cumhuriyeti Devlet'i bu Kürt Açılımı ile tasfiye ediliyor"
Yazımın başında söylediğim gibi;bugün karşı karşıya olduğumuz ihanetlerin dehşet ve korkunçluğunu atabilmek ve milletimin daha net bir şekilde anlayabilmesi için ;1918 MONDROS MÜTÂREKESİYLE 1922 yılları arasını kapsayan dönem içinde Türk Milletine her türlü ihaneti yaparak,bizi arkadan hançerleyen MÜTÂREKE BASINININ alçakça ihanetlerinden bahsetmekten başka bir çarenin olmadığına inanıyorum.
Geçmişin MÜTÂREKE BASINI'nın ihanetlerini bilip öğrenmeden; günümüzde mevcut bazı büyük MEDYA GRUPLARI ve kaleminden kin ve nefret,dilinden ise kuduz virüslü salya dökülen mensuplarının ihanetlerinin farkında olmayarak;
-Kurbanlık koyunlar gibi her sabah gazetelerine para verir alırız
-Evlerimiz ve işyerlerimizde hergün bol bol değerlerimize sövülüp,devletimize,milletimize her türlü aşağılık saldırıların fütursuzca yapıldığı televizyonlarının düğmelerine basarak,alık alık seyrederiz.Bu Medya;
-Zalim ile mazlumu
-Katil ile maktulü
-Şehit ile caniyi bir tutarak sonra da;Terörle olan haklı mücadele aleyhinde yazıp, söyleyerek, sonu, bir avuç caniye teslimiyete varacak olan yolda,mütareke ve müzakereye zemin hazırlayabilmek gayesiyle bilgi kirliliği yaratıp,insanların zihnini bulandırırlar.
Son günler de ise attıkları yazı başlıkları;
"DEVLET NASILDA YENİLDİ"
"KÜRTLERLE BOŞANALIM"
"DEVLET SUÇUNU KABUL ETSİN"
"BİR BAŞINA PKK YETTİ DEVLETİN YENİLMESİNE"
"KÜRTLERLE SINIRSIZ ÖZGÜRLÜK İÇİNDE TARTIŞILSIN"
"ASLA TÜRKİYE TÜRKLERİN OLAMAZ,OLMAYACAK TA"
"ERMENİ-RUM KÖY,ŞEHİR İSİMLERİDE VERİMELİ"
"TÜRKİYE,YOK TÜRKMÜŞ,YOK SUNNİ İMİŞ GEÇ BUNLARI"
BU ŞEREFSİZ SALDIRILAR KARŞISINDA,ÖNCE;Atatürk'ün AMASYA GENELGESİ'nde söylediği gibi;"MİLLETİN BAĞIMSIZLIĞINI,YİNE MİLLETİN AZİM VE KARARI KURTARACAKTIR"Sözünün muhatabı olunmalı
SONRA NE YAPMALI?
Ben kendim şunu yapıyorum;
-Her gün 3 adet YENİÇAĞ GAZETESİ alıp çayocaklarına bırakıyorum.
AVRASYA,KANAL-B,MELTEM ve MESAJ televizyonlarından başka hiçbir kanalın düğmesine dokunmamak için;
ÇANAKKALE VE İSTİKLÂL SAVAŞI ŞEHİTLERİNİN RUHANİYETLERİNE,DAMARIMDA DOLAŞAN ASİL TÜRK KANIMA VE DE GÖNLÜMDE Kİ HZ.MUHAMMED MUSTAFA'YA OLAN MUHABBETİME NAMUS SÖZÜ VERDİM!!!
VATAN;
ÜZERİNDE İSLÂM İNANCI VE TÜRK TÖRESİ'NİN GEREĞİ ŞEKİLDE YAŞANABİLDİĞİ... ANA'NIN, BACI'NIN , EŞ'İN, NAMUS, İFFET VE BEKÂRETİNİN ANCAK VE ANCAK ONUNLA KORUNUP KOLLANABİLDİĞİ, MUAZZEZ, MÜBÂREK VE MÜSTESNA BİR KUTLU MEKÂNIN ADIDIR!...
Sırf bu sebeplerden dolayıdır ki;İMAN-İFFET-NAMUS-HAYÂ-EDEP-İRFAN-VİCDAN-AHLÂK SAHİBİ OLUP,KARISININ,KIZININ,KOMŞUSUNUN VE DAHASI 75 MİLYON TÜRK İNSANI'NIN NAMUSUNU KISKANAN HAYSİYET VE ÜSTÜN ŞEREF SAHİBİ OLAN İNSANLAR;VATANI,MİLLETİ,BAYRAĞI,ORDUSU VE DEVLETİNİN ÜLKESİ VE MİLLETİLE BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜ ÜZERİNE,KUR'AN'İ,TURAN'İ VE MUHAMMED'İ BİR HASSASİYETLE TİTRER!!!
BU TİTREYİŞ;
-İlâh-i bir cezbe'dir
-Allah'a tevekkül ve Âlemlere Rahmet HZ.Muhammed'e muhabbetin,ilâh-i Nazargâh olan gönüllerde yaktığı aşk ateşinin insan bedenini sarsışıdır!!!
VE NETİCE;
Sadece ve sadece bir ay bu gazeteleri almayıp,hergün millete,devlete,devletin kuruluş felsefesine,Türk'e,Türklüğe hakaretler edilen,haine, bölücüye, caniye hırlıya,hırsıza,alçağa, namussuz ve kahpeye ise arka çıkılıp,methiyeler düzülen televizyonların düğmelerine basıp açmayın,o zaman görün neler olacak!,nasıl da ödleri po.......larına karışacak!!!
Son SÜMELÂ MANASTIRI olayından almamız gereken çok önemli dersler var!!
-Bugün Batı insanı Kiliselerle bütün bğlarını kopartmış olup,%60'ı TANRI TANIMAZ(ATEİST)tir
-Çocuklarını ise,PAPAZLARIN CİNSEL TACİZLERİ SEBEBİYLE KİLİSEYE YANLIZ GÖNDERMEZLER!
-Amerika'da "Çocukları Papazların Cinsel Tacizlerinden Koruma Derneği" Kurularak,Kilise etrafında yanlız dolaşan çocukları Papazların cinsel saldırılarından Korurlar!!
-Avrupa'da Cemâatsiz kalan ve bu yüzden kapanan çok sayıda ki kilise bugün DİSKOBAR,TAVERNA, GECE KULÜBÜ olarak işletilmektedir!!
-Hıristiyanlığın merkezi VATİKAN KİLİSE,Karaparadan,Esrardan,teröre varıncayadek hertürlü pisliğe bulaşmıştır.
-ABD'de,Roma Katolik Kilisesi'ne bağlı LOS ANGELES BAŞPİSKOPOSLUĞU,Kiliselerde cinsel tacize uğrayan 500 küçük çocuğun Babalarına adam başı BİR MİLYON BEŞYÜZ BİN DOLARDAN toplam 750 MİLYON DOLAR TAZMİNAT ödeyerek davalarını zor şer geri aldırtmıştır.
-İtalya'nın en ünlü Papazı DON PİERİNO GELMİNİ,tedavi merkezinde kalan sahipsiz 5 çocuğa tecavüz ettiğinden hakkında soruşturma başlatılmıştır.
-1500 sapık Papaz'ın soruşturmaları devam etmektedir.
-Batı ve topyekün Hıristiyan âleminin içine düşmüş olduğu Sapıklıkları sayacak olursak,en az 500 sayfa hacminde bir kitap olur.
HZ.MERYEM ANAMIZA"FAHİŞE MERYEM"diyebilecek kadar dinden uzaklaşmış ve din diye bir dertleri olmayan 2000 civarındaki bir kafile Maçka SÜMELÂ'ya gelerek,Hz. Meryem adına ayin yapacaklar!!
-Buna hangi enâyi inanır?
-Bunların herbiri AJAN PROVAKATÖRDÜR
-ABD ve AB güdümlü sözde Pontus davasına Rusya'da müdahil olmak istemektedir
-Bu bir güç gösterisi olup,Devletimizi ve yasalarımızı alaya alıştır.
-Bu zorbalıkla artık Pontus Meşalesi yakılmıştır!(Trabzonlu İŞER söndürür)
-MORŞİN,POTOMYA telâffuzlarının ve Kürt açılımının akabinde cereyan eden bu zoraki ayin tesadüf olmayıp,bir şeylerin kilometre taşlarıdır!!
-Güney-Doğu halledildi!Sıra Karadenizde'nin mesajıdır!!
BU NOKTADA DİKKAT EDİLMESİ ve GÖZDEN KAÇIRILMAMASI GREKEN EN ÖNEMLİ KONU;
-Bazı mahalli gazete ve köşe yazarları bu iğrenç olayı saptırarak,gelen ajan ve provakatör Rus-Yunan-Gürcü Kafilesini mâsum ve mağdur göstermenin gayreti içindeler!!
-Bazıları ise;Sn.Vali'yi etki altında bırakıcı ve Sn.Başbakan'ı yanıltıcı yazılar yazarak;T.CDevleti'nin Şerefini Koruyup,yasalarını çiğnetmeyenTrabzon Müzeler Müdürü,geçmişin NENE HATUN'U ŞERİFEBACISI,KARA FATMA'sı VE DAHASI GÖKÇEN EFESİ YİĞİT NİLGÜN YILMAZER BACIMIZIN hakkında soruşturma açılmasını isteyebilecek derecede ileri gidebiliyorlar!
-Bazı yazarlar da;minderin altından sopa gösterircesine "Rusya, Yunanistan ve bütün dünya bu olayı Kamera çekimlerinden seyredip,hakkımızda kötü düşünecektir"şeklinde yazılar yazabiliyor!
-Dünya 'nın seyretmesi gereken o kadar olaylar var ki;
-Doğu Türkistan'da alçakça, Uygur Türkleri Katledilirken
-Musul-Kerkük'te Türkmen soykırımları yapılırken
-Afgan dağların da Müslümanlar boğazlanırken
-Karabağ-Çeçenistan-Batı Şeria-Gazze Filipinler insan mezbahasına döndürülürken
-Benim 40 Bin insanım PKK canilerince öldürülürken birilerinin derdine bakhele!
Bugünlerin daha kolay anlaşılabilmesi için sizlere önce,1920 Mutâreke basınından örnekler vermeye çalıştım.
-Gönüllerinden ilâh-ı aşkın muhabbeti,genlerinden KUR'AN-I VE TURANİ ŞİFRELERLE Kodlanmış vatan Sevgisi hiçbir zaman eksik olmamış ve bu değerleri herzaman hayatının gayesi bilmiş...Vatan ve namusun söz konusu yapıldığı her yer ve her mekânda,vücudunun her hücresi patlamaya hazır parça tesirli bir el bombasına dönüşen vefakar ve cefakar Trabzon insani ve dahası tüm karadenizliler sizlere sesleniyor ve diyorum ki;
OZAN ARİF'İN YAZIP,DELİKANLI İSMÂİL TÜRÜT'ÜN SESLENDİRDİĞİ PLÂN YAPAYIN PLAN TÜRKÜSÜNÜ DOSTA GÜVEN,HAİNE KORKU İÇİN HEP BİR AĞIZDAN SÖYLEYELİM Mİ?
SÖYLEYELİM DEDİĞİNİZİ DUYUYORUM,GÖZLERİNİZ ÇAKMAK ÇAKMAK!HADİ BAŞLAYALIM ÖYLEYSE;
Plân yapmayı plân
Gitmez Karadeniz'de
Ayin'miş!Sümelaymış
Tutmaz Karadeniz'de
Ne yunan'ı,ne Rus'u
Pusu Kurmasın pusu
Pontusçuluk borusu
Ötmez Karadeniz'de
Şerefini Şanını,
Ortaya kor canını
Hiç kimse vatanını
Satmaz Karadeniz'de
Vatan satsa bir kişi
Anında biter işi
Türk ve İslâm güneşi
Batmaz Karadeniz'de
Bizde varken bu duruş
Emiceniz olsa BUŞ,
Alayınız beş kuruş
Etmez Karadeniz'de
Anladık var öcünüz
Belli kuyruk acınız
Pontus montus gücünüz
Yetmez Karadeniz'de
-Son sözüm;
-Namazınızı kılın
-Allah'a Kullukta eksik kalmayın
-Vatanınızı Ana rahmi belleyin
-Birbirinizi hoş tutun
-Çok okuyup,çok anlatın, bıkmayın sakın.
-Cesur olun
-Korku iman zayıflığındadır.
26-08-2009
YAZAN: ORHAN KILIÇOĞLU
NOT:YAZARIN İZNİ VE İSMİ OLMADAN; YAZILARININ ÇOĞALTILMASI VE KOPYALANMASI YASAKTIR.
SEVGİ VE SAYGILARIMIZLA
YÜCE ALLAHA EMANET OLUN
DEĞERLİ ABİMİZİN DİĞER YAZILARINI
www.akishaber.net
SİTESİNDE OKUYABİLİRSİNİZ... |
|
 |
|
|
|
TÜRK-İSLÂM ÜLKÜSÜ; Varlık olan Türklük ile, değer olan İslâmın bir birine vuslatıdır, kaynaşarak et ile tırnak misâli oluşlarıdır. Varlık ifade eden Türk`lüğün , değer olan İslâma muhabbetidir
* * *
OĞUL! Eşref-i mâhlük olduğunun şuurundan hareketle, Cenab-ı Hakk`ın nizamını yeryüzünde hakim kılmak gibi yüce bir idealin gerçekleşebilmesi uğruna,bin yıldır İ`LA-YI KELİMETULLAH ÇİZGİSİNDE, maddi ve manevi bütün imkânlarını seferber eden YÜCE TÜRK MİLLETİNİN şerefli bir ferdi olduğunu unutma!
Üstad ORHAN KILIÇOĞLU
* * *
ARVASİ HOCA`NIN FİKİR VE ESERLERİNDEN FAYDALANMAK, O`NU REHBER EDİNMEK HER TÜRK GENCİNİN ÖNCELİKLİ HEDEFİ OLMALIDIR.
Son yıllarda ihmal edilen ülkücü gençlik en Kısa zamanda yeni bir hamle yeni bir şevk ve aşkla; ZİYÂ GÖKALP, ATATÜRK, A.TÜRKEŞ, NİHAL ATSIZ, S. AHMED ARVASİ, NECDET SEVİNÇ`İN fikir ve görüşlerinin karıldığı harmanlardan beslenerek gelişip, olgunlaşıp, kamilleşerek, GÖNLÜNDE TÜRKLÜK ÜLKÜSÜ, DİLİN DE TURAN TÜRKÜSÜYLE YENİDEN BİR ERGENEKON DESTANI YAZMAYI İMANININ RÜKNÜ BELLEMELİDİR…
Üstad ORHAN KILIÇOĞLU
|
|
|
ALPARSLAN TÜRKEŞ SÖZLERİ
Başbuğ Alparslan Türkeş in özlü sözleri, Ülkücülük , Türk Dünyası ve İslamiyet hakkındaki özlü sözlerini okuyabilirsiniz...
*********************
İdealler yıldızlar gibidir.
Onlara belki ulaşamazsınız ama bakarak yönünüzü tayin edebilirsiniz..
Zafer, asla mahvolduklarını zannedenler
tarafından kazanılamaz.
Dalından kopan yaprağın akibetini rüzgâr tayin eder...
Ahlâkçılık anlayışımız, Türk Ahlâkı ve Müslümanlık inancından meydana gelmiştir.
Başarı için muntazam plânlı çalışma yapmak lâzımdır. Son nefesimizi verinceye kadar çalışacağız.
Bir fikre, bir ideolojiye, kendisinden daha üstün bir fikirle karşı çıkılır. Karşı fikir kaba kuvvetle ezilemez
Biz aziz milletimize müreffah, kuvetli ve büyük bir Türkiye taahhüt ediyoruz; kendimizi millete adıyoruz.Ve Türklük yoluna başlarımızı koyuyoruz.
Bölünme kabul etmez, kutsal bir bütün halinde Büyük Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz...
Cesaret, yüreklilik, atılganlık olmayan hiçbir dâva başarıya ulaşamaz.
Davalarımızın çözümü kendimize dönmek, sarsılmaz bir birlik halinde el ele vermek ve geceli gündüzlü çalışmaya girişmekle mümkündür.
Emirlere mutlak itaat lâzımdır. Laubali, gevşek, disiplinsiz, metotsuz kimselerle dâvamız yürümez. Her şeyde örnek olmak lâzımdır.
Fikir, iman, ülkü aşkı ... İnsanları güçlü yapan bunlardır.
Hepiniz birer Türk Bayrağısınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin.
İnsanlık âleminin en şerefli bir ailesi Türk Milletidir. Dokuz Işık demek, Türk Ülküsü demektir.
İslamiyet'i ele alıp Türklüğü inkâr etmek ihanettir. Bunun tersi de aynı derecede gaflet ve ihanettir.
Kendinizi küçük görmeyiniz. Sizler büyük kuvvetsiniz. Vazifenizi hiçbir zaman unutmayınız. Kuvvet birliktir. Dâvamızın geleceği birliktedir. Birlik, beraberlik içinde olmaktır.
Komünist sistemlerde halkın esaret altında oluşunun sebebi bir mülk sahibi olamamasıdır. Hürriyetin tek garantisi mülkiyettir.
Milletler arasındaki mücadele şuurundan mahrum olan toplumlar başkasının boyunduruğu altına düşerler.
Milletler yabancı kuvvetlerin orduları ve diğer maddi güçleri tarafından yok edilmeden önce, manevi ve fikir güçleri tarafından esaret atına alınırlar. Böyle bir toplumun esir ve yok olması kesin hale gelir.
Millî kalkınmamızı gerçekleştirmek, her Türk ferdini hür yapabilmek için Türk Milletini yeniden kurmak zorundayız. Vatandaşlarımız arasında parti, mezhep, ırk ve bölge farkı gözetmeksizin karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan bağlar dokuyacağız.
Mücadelemiz her ne pahasına olursa olsun, siyasi kazanç mücadelesi değil, ahlâk ve fazilet mücadelesidir. Bu mücadelenin karakteri yıkıcı değil, yapıcı olmaktır. Bu şerefli mücadeleye Türk milletini davet ederim.
Toprak bütünlüğümüzü devletimizin ve milletimizin bölünmezliğini hedef alan hainlere karşı Türk Milleti olarak ayağa kalkmalıyız.
Türk aydınları için Batı'nın sığınması olmak bir ideal olarak benimsenmiştir. Milletimiz için bundan korkunç felaket düşünülemez."
Türk Devletinin yenilmez, zinde hayat gücü ve Türk Milletinin teminatı ve istikbali gençliktir.
Türk milliyetçiliği meşru savunma, yüksek insanlık duyguları ve Türk Milletinin kendi tabii haklarının savunulması, korunması duygusu ve iradesinin, şuurunun bir ifadesidir.
Türk töresi, Türk ülküsünün ayrılmaz parçasıdır.
Türk töresinin bir diğer şartı da haddini bilmektir. Haddim bilmek... Ne kendinizi dev aynasında göreceksiniz. Herkese yukarıdan bakacaksınız, ne de kendinizi aşağıdan göreceksiniz, aşağıdan bakacaksınız.
Türk Töresinin bir şartı da yüksek vazife duygusudur. Vazifeyi her ne pahasına olursa olsun yapmaktır. Diğer bir şart, toplum uğrunda her çeşit fedakârlığı yapmaktır. Millete hizmet yolunda şahsi menfaatlerden, şahsi zevklerden feragattir. Vazgeçmektir. Kişiler kendilerini millet için feda ederler. Türk Milleti'nin büyüklüğü böyle yükselecektir. Onu sizler yaşatacak, sizler yükselteceksiniz. Türk Töresinin en önemli bir gereği de sır saklamaktır. Sır saklamak...
Türkçüler Günü olan 3 Mayıs (1944) büsbütün ayrı bir düşüncenin sonucudur. İç düşman olan, kılık değiştirerek milletin içine giren ve hükümetin gafletinden yararlanan komünizme karşı Türkçü gençlerin bir uyarma yürüyüşüdür.
Türkiye'nin yükselişi ithal fikirle olmaz. Hiç bir yabancı, Türkün menfaatlerini Türk Milletinin kendisi kadar düşünemez.
TÜRKLÜK bedenimiz, İslamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ceset olur.
Türkün en önemli vasfı teşkilâtçılığıdır.
Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır.
Ülküsüz insan çamurdan farkı olmayan bir varlıktır.
Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ |
|
"BİR KIZ ÖĞRENCİYİ BAŞINI ÖRTTÜĞÜ İÇİN TAHSİL HAKKINDA MAHRUM ETMEK İSTİKLAL SAVAŞI BAŞLARINDA VE MARAŞ'TA , DÜŞMANLAR TARAFINDAN BAŞÖRTÜSÜ ÇEKİLİP DÜŞÜRÜLDÜĞÜ İÇİN BAŞLAYAN MİLLİ ŞAHLANIŞIN RUHUNA TÜKÜRMEKTİR."
NECİP FAZIL KISAKÜREK
* * *
Zafer ülkü kaynağının çeşmesidir,
Zafer gönüllerin birleşmesidir.
Gönülleri birleşenler, selam sizlere,
Uzaktan dertleşenler, selam sizlere.
Yüzde yüz Türk olduğun gün cihan senindir...
H.Nihal Atsız
|
|
Deme bana Kayı, Oğuz, İlhanlı,
Türküm; Bu ad her ünvandan üstündür.
Yoktur Azer, Kırgız, Özbek, Kazanlı,
Türk Milleti bir bölünmez bütündür.
Ziya Gökâlp |
|
Ve tarih bir gün, acz içinde kıvrana kıvrana şehadete susamış bir ülkücüden daha müthiş bir silahın keşfedilemediğini yazmak zorunda kalacaktır...
S.Ahmet Arvasi
BU DAVA ÖZÜDÜR İSLAMİYET'İN
BU DAVA GÜNEŞİ, MAZLUM MİLLETİN,
BU DAVA, HERŞEYDEN, HERŞEYDEN ÇETİN,
BU YOLDA DERT, HÜZÜN, GURBET BİZİMDİR.
S.Ahmet Arvasi
16 yaşında ilk şiirlerden biri olan `Ne Gam`, iyi bir başlangıç
Ne gam, varsın dizlerim koşa koşa yorulsun,
Saadetin, dâvanın, gerçek aşkın peşinde...
Boş hayaller kül olup rüzgârlarda savrulsun,
Yaban gülleri gibi solsun çöl güneşinde.
S.Ahmet Arvasi
Henüz 17 yaşındaki bir delikanlının `Özleyiş` şiiri, ecdadına âşık bir delikanlının eski muhteşem çağlara olan hasretini dile getiriyor:
Tuna neden köpürmüş, Kırım neden inliyor?
Nerde parlayan kılıç, nerde o akıncı ced?
Şimdi Hazar uzaktan feryadımı dinliyor,
Ayrıldı mı Kafkaslar yurdumdan ilelebed?
Kıbrıs`ın ayrılışı derd oldu içimizde,
Barbaros`un sesini kaybettik Akdeniz`de,
Adalar yabancı da, dinmez derleri bizde,
Balkan`ımız vatandan ayrıldı mı nihayet?
S.Ahmet Arvasi
|
|
|
 |
|
|
|
|